ABD nin Petrol Bağımlılığı Editör Michael T. KlarePerşembe, 14 Nisan 2005ABD'de, Senato'nun Arktik Vahşi Yaşam Koruma Alanı'ndan (Arctic National Wildlife Refuge, ANWR) petrol çıkarmaya yönelikgeçici onayı, dikkatleri yeniden ülkenin en zorlu problemi olan enerji problemine çekti: ABD'nin ithal petrole bağımlılığının giderekartması. Sadece 1986 gibi yakın bir tarihte, ABD, toplam arzının üçte birinden az bir oranda yabancı petrole bağımlıydı, şimdi ise%56'sına. Bu artan bağımlılıkla ABD, petrol savaşlarından, petrol arzında meydana gelecek düzensizliklerden çok daha olumsuzetkilenecek. Ortadoğu'daki tehlikeler şimdiden ortada.Başkan Bush ve Senato'daki müttefikleri, ANWR'den petrol çıkarmanın bu riskleri azaltacağını iddia ederlerken, biraz yakındaninceleyince, ANWR'nin ABD'nin yabancı petrole olan bağımlılığını, önemli ölçüde azaltamayacağını görüyoruz. Daha da önemlisi,ANWR'nin iddia edilen avantajlarına dikkatleri çekerek, yönetim, enerji politikasının aslında tümüyle ABD'nin yabancı petrolbağımlılığını arttırdığı gerçeğini örtbas ediyor. En iyimser tahminle, ANWR'de 10 milyar varillik petrol bulunuyor. Ancak, makul birmaliyetle ve fazla bir çevresel zarara yol açmadan ne kadarının çıkarılabileceği net değil. En iyi ihtimalle, tüm gerekli boru hatlarıuygun yerlerde olursa, ANWR 2015 yılında, günde sadece yaklaşık 1 milyon varillik petrol pompalayabilir. Bu çok gibi görünebilir,ama aslında, ABD'nin tahmini petrol tüketiminin ancak %4'ünü; tüm ithalatının ise yalnızca %6'sını oluşturuyor. Eğer ABD'ninyabancı petrole bağımlılığı uzun vadede azalsaydı, bu miktar yabancı petrole bağımlılığımızda fazladan %6'lık bir azalma meydanagetirirdi. Ancak, bunun tam tersi geçerli: Enerji Dairesi'nin en son tahminlerine göre, ABD'nin ithal petrole bağımlılığı 2010 yılında%58'e, 2020 yılında %65'e, 2025 yılında ise %68'e yükselecek, ve bu artış sürekli devam edecek. Eğer tahminler doğruysa, ABD'nin petrol ithalatının potansiyel olarak ANWR'ye ayrılan çok küçük olan bu kısmı, her geçen yılla birlikte giderekazalacak. Tahmin edilen artışlar, ABD'nin küresel petrol akışındaki bozulmalardan doğacak zararlardan her zamankinden dahaçok etkilenme riskiyle karşı karşıya olduğu anlamına da geliyor. Amerikan dış politikası ve tabii hiç şüphesiz Amerikan birlikleri, SuudiArabistan kraliyet mensupları gibi yabancı petrol krallarının hizmetinde olmaya ve İran gibi enerji kaynakları için bir tehditoluşturanları kontrol altına tutmaya devam etmek zorundalar. Bunun arkasından gelmesi gereken soru, "ANWR'den petrolçıkarmalı mıyız?" değil de, "ANWR'den petrol çıkarmak dışında, Bush yönetimi ithal petrole bağımlılığımızı azaltmak için başka ne yapsorusu. Maalesef, yanıtı koca bir hiç. Başkan'ın, hidrojenle çalışan yakıt pilli otomobiller de dahil olmak üzere, yakıttan tasarrufsağlayan araçların araştırılmasına hız kazandırdığı doğru. Ancak, araştırma için ayrılan zayıf kaynakla, maddi açıdan satın alınabilir ypilli araçların ortaya çıkması, çıkabilecekse eğer, bir 10 yılı bulacak. Bunun da ötesinde, yönetimin Mayıs 2001 Ulusal Enerji PolitikasıRaporu'nda, ("Cheney Raporu" olarak da bilinir) yer alan petrole ilişkin tavsiyelerin tümü ABD'nin petrole bağımlılığınıarttırmaktansa azaltacak yollarla enerji elde etmeye yönelikti. Cheney Raporu özellikle şu iki önceliği ortaya koymuştu: Birincisi,Ortadoğulu üreticilerin net çıktılarını arttırmak amacıyla, ABD'li enerji şirketlerinin bu üreticilerle işbirliğini arttırmak; ikincisi ise,ABD'nin dünyanın diğer bölgelerinden ithalatını arttırmak. Raporda ilk hedef doğrultusunda, "devlet tekelindeki enerji sektörlerineait bölgeleri yabancı yatırıma açması" yönünde Suudi Arabistan, Kuveyt liderlerine ve diğer İran Körfezi üreticilerine ısrarcıdavranılması istenmişti. İkinci hedef içinse, "ticaret anlaşmalarımızı güçlendirmemiz, önde gelen petrol üreticileriyle diyalogumuzuderinleştirmemiz ve Batı Yarımküre, Afrika, Hazar ve bol miktarda petrol bulunan diğer bölgelerde daha fazla petrol üretilmesi içinçalışmamız gerektiği"ni onaylanmıştı. Bu, Başkan'ın iddia ettiği gibi bir enerji bağımsızlığı programı değil. Daha çok, gelişen dünyanın üreticilerine devamlı tutsaklığın detaylı bir planı. Bu açıdan bakıldığında, ANWR, dikkatleri ABD'nin petrol ithalatına bağımlılığının gidarttığı asıl hikâyesinden başka tarafa çeken küçük bir yan şov. ANWR'den petrol çıkarma sorunu son oylamaya geldiğinde, Amerikalıliderler ellerini vicdanlarına koyarak oy vermeliler. Bu bölgenin, ABD'nin azalan bağımlılığına olan küçük katkısının, vahşi bir bölgeninilkelden gelişmişe doğru değişiminde, ne kadar dikkatli yapılırsa yapılsın, ortaya çıkacak kaçınılmaz çevresel zarardan gerçekten dedaha önemli olup olmadığına karar vermeliler. "Evet" oyu verenler ise, bunun ABD'nin enerji bağımsızlığı yönünde büyük bir adımolduğunu söyleyemezler. Eğer söylerlerse, kendilerini kandırırlar sadece. Bu ülke, yakıt tasarrufu standartları ve alternatifkaynakların geliştirilmesi de dahil, enerji tasarrufu ve dönüşümünde ciddi bir program benimsemedikçe, yabancı petrole sıkı sıkıyabağımlı kalmaya devam edecek, ANWR'li ya da ANWR'siz.3 Nisan 2005 tarihli Los Angeles Times'tan çeviren: Simge Konu kaynak: aciksite.comteori.orghttp://www.teori.org_PDF_POWERED_PDF_GENERATED 19 March, 2009, 10:21