7 sonuçtan 1 ile 7 arası
  1. #1
    Administratör Ahmet EFE - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    21.09.2006
    Mesajlar
    1.571
    Konular
    258
    Bölümü
    Makine
    Cinsiyet
    Erkek
    Tecrübe Puanı
    10

    Hidrojen enerjisi

    Hidrojen Enerjisi



    Son tüketiciye enerji "yakıt" ve/veya
    "elektrik" biçiminde sunulmaktadır. İkincil enerji olan elektriğin çeşitli
    kullanım avantajlarının bulunmasına karşın, teknoloji yalnızca elektriğe bağlı
    olarak değil, yakıtı da gerektiren biçimde gelişmiştir. Bunun nedeni, genel
    enerji tüketiminin % 60'ının ısı biçiminde gerçekleşmesidir. Birincil enerji
    kaynaklarının, fiziksel durum değişimi içeren biçimde dönüştürülmesi ile elde
    olunan ikincil enerjilere, "enerji taşıyıcısı" denir. Elektrik 20. yüzyıla
    damgasını vuran bir enerji taşıyıcısıdır. Hidrojen ise 21. yüzyıla damgasını
    vuracak bir diğer enerji taşıyıcısıdır.



    Endüstri devrimi ile 1750 yılından bu yana,
    teknik yeniliklere dayalı olarak dünya genelinde ekonominin gelişmesi,
    peşpeşe beş ayrı dalgalanma biçiminde sürmüştür.
    1750-1825 yılları arasındaki birinci dalgalanmanın başat enerji kaynağı
    kömürdür. 1825-1860 arasındaki ikinci dalgalanmada, ekonomiye ivme kazandıran
    elektrik olmuştur. 1860-1910 yılları arasındaki üçüncü dalgalanmada elektrik
    etkisini sürdürmüş, ama yeni kaynak olarak petrol ortaya çıkmıştır. 1910-1970
    arasındaki dördüncü dalgalanmada ekonomiyi büyüten yeni enerji kaynağı nükleer
    enerjidir.



    Şimdi 1970'lerde başlayan 21. yüzyılın
    neresinde biteceği henüz bilinmeyen yeni bir dalgalanma içindeyiz. Bu yeni
    dalgalanmayı etkileyen enerji türü hidrojendir. Hidrojen kullanım verimi
    yüksek bir yakıttır. Çevre dostudur. Teknolojik gelişim, çevre etkisini de
    içeren effektif maliyetinin diğer yakıtlardan
    düşük olmasını sağlar duruma gelmiştir.



    Hidrojenin kullanılmasını gerektiren başlıca
    iki neden olup, biri fosil yakıtların yanma emisyonu karbon dioksitin
    artmasından kaynaklanan, global ısınmaya neden olan çevre sorunu, diğeri
    petrol ve doğal gaz gibi akışkan hidrokarbonların bilinen üretilebilir rezerv
    ömürlerinin insan ömrü ile kıyaslanabilecek boyuta düşmüş olmasıdır. Bu
    bölümde, hidrojen enerjisinin gelişimi, hidrojenin yakıt olarak özellikleri,
    hidrojenin üretim, depolanma ve kullanım teknolojileri üzerinde durulmakta,
    Türkiye açısından hidrojen teknolojisi kazanımı ve hidrojen üretim kaynakları
    irdelenmektedir.



     



    12.1. Hidrojen Enerjisinin Gelişimi



    Hidrojenin yakıt olarak kullanılmasına
    ilişkin düşünceler 1820'lere kadar inmekte ise de, bu düşüncenin
    gerçekleşmesine yönelik çalışmaların başlaması 150 yıl sonra olabilmiştir.
    1970'li yıllarda hidrojene enerji taşıyıcısı olarak az bir dikkatle bakıldığı
    söylenebilir. O yıllarda "hidrojen enerjisi", "hidrojen ekonomisi" ve
    "hidrojen enerji sistemi" gibi kavramlar enerji literatürlerinde yer
    almıyordu. Ancak, roket yakıtı olarak hidrojen kullanılıyor, süper devletler
    hidrojen çalışmalarını gizlilik içinde yürütüyordu.



    1974 yılında ABD Florida'da,
    Miami Üniversitesi Temiz Enerji Enstitüsü
    tarafından düzenlenen "Hidrojen Ekonomisi Miami
    Enerji Konferansı" (THEME), bu konuların yayılması ve hidrojen enerjisi
    kullanımına başlangıç oluşturması açısından önemlidir. Bu toplantı ile
    Uluslararası Hidrojen Enerjisi Birliği (IHEA) kurulmuştur. Bugün söz konusu
    örgütün dışında, çeşitli ülkelerde ona yakın hidrojen enerjisi örgütü
    bulunmaktadır. Ayrıca, onbir kez Dünya Hidrojen
    Enerjisi Konferansı (WHEC) toplanmıştır.



    Yakıt olarak hidrojen kullanan ilk uçak
    ABD'de 1956 yılında denenmiştir. Eski Sovyetler Birliği'nin hidrojenle uçan
    ilk uçağı ise 1988 yılında yapılmıştır. ABD Lockheed
    firması hidrojenle çalışan kargo uçağı geliştirmiştir. Bu konuda Alman-Rus
    işbirliği ile air-bus
    tip uçak geliştirme projesi olup, Japonya'da hidrojenli
    hipersonik uçaklar geliştirilmesi üzerinde durulmaktadır. Halen uzay
    mekiğinde ve uzay araştırma roketlerinde yakıt olarak hidrojen
    kullanılmaktadır.



    Son onbeş yıl
    içerisinde hidrojenle çalışan değişik motorlar üretilmiş, otolara, otobüslere
    uygulanarak demonstrasyonlar yapılmıştır. İçten
    yanmalı motorlarda yakıt olarak hidrojen kullanılabilmekte olup, bunlar
    çoğunlukla enjeksiyonlu motorlardır. Diesel kafalı
    motorlarda hidrojen enjeksiyonu ön yanma odasına yapılırken, Otto kafalı
    motorlarda doğruca yanma odasına yapılmakta ve uzun tırnaklı özel bujiler
    kullanılmaktadır. Bu motorların hem iki ve hem de dört zamanlı olanları
    vardır. Son yıllarda hidrojen/benzin ve hidrojen/doğal gaz sistemli Otto
    motoru gibi düzenlemeler ortaya çıkarılmıştır. Hidrojen yakıtı araçlara
    sıvılaştırılmış biçimde veya metalik hidrid
    biçiminde uygulanmaktadır.



    Ballard,
    BMW, Buick, Daimler Benz,
    Ford, G.M., Honda, Mazda,
    Suzuki, Toyota gibi
    otomobil firmalarının 1990 öncesi deneme ve demonstrasyon
    amacıyla ürettikleri hidrojenli araçlar vardır. % 15-20 hidrojen ve % 80-85
    doğal gaz karışımı hythane olarak adlandırılmakta
    olup, bu yakıtla çalışan otobüs, 1993 yılında Kanada
    Montreal'da denenmiştir. MAN firması içten yanmalı doğal gaz motorundan
    geliştirdiği tek sıra üzerinde altı silindirli hidrojen motorunu MAN SL 202
    otobüsüne uygulamıştır. MAN D 2566 Diesel motoru
    da hidrojene uyarlanmış olarak bir diğer test otobüsünde kullanılmıştır.
    Almanya'da bu tür test ve gösterim otobüsleri 1994 yılından bu yana piyasaya
    sürülmüş bulunmaktadır.



    Hidrojen yüksek verimle kullanılan bir
    yakıttır. Sudan olduğu gibi fosil yakıtlardan da üretilebilir. Hidrojen
    kullanım veriminin yüksekliği, en bol fosil yakıt olan kömürün diğer yakıt ve
    enerjilere dönüştürülerek ulaştırmada kullanılmasına ilişkin verilerle
    gösterilebilir. Örneğin:



    1 ton kömür- benzine dönüştürme-otobüs
    çalıştırma-708 km yol



    1 ton kömür-elektriğe dönüştürme-otobüs
    çalıştırma-772 km yol



    1 ton kömür-hidrojene dönüştürme-otobüs
    çalıştırma- 1 030 km yol



    Hidrojenin eşsiz bir özelliği,
    ekzotermik kimyasal reaksiyon altında, bazı metal
    ve alaşımlarla kolayca büyük miktarlarda hidrid
    biçimine dönüşebilmesidir. Değişik tip hidridler
    geliştirilmiş olmakla birlikte, metal hidridler
    hidrojen depolanması ve taşınması için kullanıldığından, kütlesi hafif olanlar
    tercih edilmektedir. Hidridlere ısı verildiğinde
    hidrojen serbest kalmaktadır. İlk kez Mercedes
    firması tarafından metal hidridli bir deneme aracı
    yapılmıştır.



    1994 sonrası bir uygulama da
    Macchi-Ansoldo'nun
    demonstrasyon amaçlı şehir otobüsü olup,
    Diesel-elektrik karma sistemli yapıda ve yakıt
    pilli hidrojen otobüsü biçiminde geliştirilmiştir. Elektrik yakıt pilinden
    elde olunmaktadır. Hidrojen yakıt pilli denizaltılar Almanya, Avustralya ve
    Kanada donanmasında kullanılmaktadır. Kanada demiryolu elektrifikasyonunu
    15-30 yıl içinde tümü ile hidrojen yakıt pillerine bağlamayı planlamıştır.
    Japonya'da 4.5-11 MW'lık hidrojen yakıt pilli
    elektrik santralları kurulmuştur.



    Yakıt pilli elektrik
    santralları yüksek enerji verimlerinin yanısıra,
    çok az yer kaplamaktadırlar. Örneğin 2 MW'lık
    yakıt pilli santralın kapsadığı alan 20 m2 den az olmaktadır. Büyük yer
    kapsayan konvansiyonel
    santralların yerleşim birimlerinden belli uzaklıkta kurulması ve
    elektrik iletimi sorunu, geleceğin yakıt pilli elektrik
    santralları ile çözüme kavuşacak görünmektedir. Gelecekte tüketicilerin
    bulundukları yerin yakınına kurulacak yakıt pilli
    santrallarla iletim ve dağıtım kayıpları olmaksızın gereksinimler
    karşılanabilecektir.



    Hidrojenin alevsiz yanması için katalitik
    yakma düzenleri geliştirilmiştir. Hidrojenin katalitik yanması mutfak
    ocaklarına, fırınlara, su ısıtıcılara ve özel sobalara uygulanmıştır. Yine
    gösterim amacıyla bu tür beyaz eşya üreten firmalar vardır. Böylece,
    konutlarda yakıt olarak hidrojen kullanımının önü açılmış bulunmaktadır.
    Hidrojenin boru hatları ile evlere kadar ulaştırılması olanaklı olup, bu
    konuda projeler geliştirilmekte ve doğal gaz hatlarından yararlanılması
    tasarlanmaktadır.



    Hidrojen enerjisi alanında çeşitli ülkelerin
    işbirliği sonucu uluslararası programlar başlatılmıştır. Avrupa Topluluğu ile
    Kanada'nın EURO-QUEBEC (hidro-hidrojen) projesi,
    Norveç ve Almanya'nın NHEG projesi, Almanya ve Suudi Arabistan'ın HY-SOLAR
    (güneş-hidrojen) Projesi, İskandinav ülkeleri ile Yunanistan'ın işbirliği,
    Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) hidrojen enerjisi projeleri, Birleşmiş
    Milletler UNIDO-ICHET hidrojen çalışmaları bunlara örnek gösterilebilir. Henüz
    uygulanmasına girişilememiş olan UNIDO-ICHET projesi kapsamında, İstanbul'da
    Hidrojen Enstitüsü kurulması gündemdedir.



    Bu çalışmalardan Euro-Québec
    Hidro-Hidrojen Pilot Projesi (EQHHPP) 100
    MW'lık bir kapasitededir. Bu proje ile Kanada'da
    hidrolik kaynaktan elde olunacak elektrik enerjisi suyun elektrolizinde
    kullanılacak, üretilecek gaz hidrojen, yine Kanada'da sıvı hidrojen (LH2),
    amonyak (NH3) ve metilsiklohekzan (MCH) biçiminde
    bağlanarak, Atlantikten gemilerle Avrupa'ya
    taşınacaktır. Avrupa'da enerji uygulaması ile gaz ve/veya sıvı hidrojene
    dönüştürülerek konutlarda, termik santrallarda,
    kent otobüslerinde ve araçlarda, uçaklarda yakıt olarak kullanılacak, ayrıca
    kimya endüstrisi için toluen üretilecektir.



    Enerji ekonomisi analizlerine göre
    Kanada'daki 100 MW'lık hidrolik güç, Almanya
    Hamburg'da 74 MW'lık hidrojen gücüne dönüşmüş
    olacaktır. Bu güçle yılda 614 GWh enerji
    sağlanacaktır. Proje tesis maliyeti 415 milyon ECU (~514.4 milyon ABD $'ı)
    dır.



    Bir teknoloji standartsız kökleşemeyeceği ve
    tanımlanamayacağı için, hidrojen enerjisi konusunda uluslararası standart
    çalışmaları yapılmaktadır. Uluslararası Standartlar Organizasyonu (ISO)
    tarafından ISO/TC-197 Komitesi oluşturularak, hidrojen enerjisi için
    uluslararası standartlar çalışmalarına girişilmiştir. Standart çalışmaları
    tanımlar, ölçümler, taşıma, emniyet, araçlar, uçaklar, elektro-kimyasal
    donanımlar, hidridler, çevre ve uygulama
    alanlarını kapsamaktadır.



    Değişik senaryolara göre 2025 yılında dünya
    genel enerji tüketiminin ulaşacağı düzey 12 000-16 000
    Mtep olarak kestirilmektedir. Aynı yılda dünyada 1 500-2 600
    Mtep hidrojen enerjisinin kullanılması
    planlanmaktadır. Böylece, bu raporda göz önüne alınan etüt periyodu (2000-2025
    dönemi) sonunda, dünya birincil enerjisinin % 9-21 açıklığı arasındaki bir
    bölümü hidrojene dönüştürülerek kullanılabilecek demektir. Bu oran daha çok %
    10 olarak öngörülmektedir.



     



    12.2. Hidrojen Yakıtının Özellikleri



    Bugün yakıt seçimindeki kriterler olarak;
    motor yakıtı olma özelliği, dönüşebilirlik ya da
    çok yönlü kullanıma uygunluk, kullanım verimi, çevresel uygunluk, emniyet ve
    efektif maliyet açısından yapılan değerlendirmeler, hidrojen lehine sonuç
    vermektedir. Yakıtın dönüşebilirliği ya da çok
    yönlü kullanımı, yanma işlemi dışında, diğer enerji dönüşümlerine uygunluğunu
    gösterir. Hidrojen alevli yanmaya, katalitik yanmaya, direkt buhar üretimine,
    hidridleşme ile kimyasal dönüşüme ve yakıt hücresi
    ile elektrik dönüşümüne uygun bir yakıt iken, fosil yakıtlar yalnızca alevli
    yanmaya uygundur.



    Hidrojen alevli yanma özelliği ile içten
    yanmalı motorlarda, gaz türbinlerinde ve ocaklarda yakıt olarak
    kullanılabilmektedir. Hidrojenin direkt buhara dönüşüm özelliği, buhar
    türbinleri uygulamasında kolaylık sağlamaktadır. Bu özelliği ile endüstriyel
    buhar üretimi de kolaylaşmaktadır. Hidrojenin katalitik yanma özelliğinden
    mutfak ocakları, su ısıtıcılar ve sobalara uygulanmasında yararlanılmaktadır.
    Hidridleşme özelliği, emniyetli hidrojen
    depolaması açısından önemlidir. Hidrojen Carnot
    çevriminin sınırlayıcı etkisi altında kalmadan, yakıt pillerinde
    elektrokimyasal çevrimle direkt elektrik
    üretiminde de kullanılabilmektedir.



    Hidrojen, en hafif kimyasal elementtir. Sıvı
    hidrojenin birim kütlesinin ısıl değeri 141.9 MJ/kg olup, petrolden 3.2 kat
    daha fazladır. Sıvı hidrojenin birim hacminin ısıl değeri ise 10.2 MJ/m3 tür
    ve petrolün % 28'i kadardır. Gaz hidrojenin birim kütlesinin ısıl değeri sıvı
    hidrojenle aynı olup, doğal gazın 2.8 katı kadarken, birim hacminin ısıl
    değeri 0.013 MJ/m3 ile doğal gazın % 32.5'i olmaktadır. Metal
    hidridlerin kütlesel enerji içeriği 2-10 MJ/kg ile
    sıvı hidrojene göre çok küçükken, hidridlerin
    hacimsel enerji içeriği 12.6-14.3 MJ/m3 ile gaz ve sıvı hidrojenden büyüktür.



    Bir yakıtın motor yakıtı olma özelliği
    yalnızca ısıl değerine bağlı değildir. Ayrıca devindirme-tahrik etme (motivity)
    faktörü önemli olup, bu faktör yakıtın kütlesi ve buna karşılık olan hacmine
    bağlı biçimde, en yüksek ısıl değerli yakıtla analitik karşılaştırması sonucu
    hesaplanır. Hidrojenle birlikte çeşitli motor yakıtlarının özellikleri Tablo
    12.1'de gösterilmiştir.



     



    Hidrojen ve diğer motor yakıtlarının
    karşılaştırmalı temel özellikleri.



    Hidrojen diğer tüm otomotiv yakıtlarından
    üstün özellikler taşımaktadır ve ideal bir yakıttır. Akaryakıt motorlarında
    görülen buhar tıkacı, soğuk yüzeylerde yoğuşma,
    yeterince buharlaşamama, zayıf karışım gibi sorunlar hidrojen motorlarında
    yoktur. Hidrojen motorları 20.13 K (-253 oC) de
    ilk harekete sokulurken bile sorun çıkarmaz. Hidrojen yüksek alev hızına,
    geniş alev cephesine ve yüksek detanasyon
    sıcaklığına sahip olup, kontrolsuz yanmaya
    (vuruntuya) karşı dayanıklıdır. Hidrojenin geniş bir tutuşma açıklığı
    olduğundan, bu tür motorlar değişik hava fazlalık katsayılarında
    çalıştırılabilmektedir.



    Hidrojenle çalışan içten yanmalı motorun
    yanma sırasında oluşan azot oksit (NOx) emisyonu,
    mevcut bir motordan 200 kat daha azdır. Kaldı ki, benzin-hava karışımına % 5
    hidrojen eklenince NOx emisyonu % 30-40 azalma
    göstermektedir. Bu da çevre açısından önemli bir kazançtır. Nitekim, son
    yıllarda çift yakıtlı motorlar denilen, hidrojen/benzin ve hidrojen/doğal gaz
    karışımlı Otto çevrimli motorların ortaya çıkarılmasının nedeni, karışımın
    fakirleştirilmesi ile özgül yakıt tüketiminin azaltılmasıdır. Fakir karışımlı
    motorların COx ve HC emisyonları azalmaktadır.
    Çift yakıtlı motorların, günümüz klasik motorları ile hidrojen motorları
    arasında bir geçiş aşaması oluşturması
    beklenmektedir.



    Yakıtlar için önemli olan bir özellik de
    çevresel uygunluktur. Fosil yakıt kullanımının hava kalitesi, insanlar,
    hayvanlar, plantasyonlar ve ormanlar, akuatik
    ekosistemler, insan yapısı yapılar, açık madencilik, iklim değişikliği, deniz
    seviyesi yükselmesi üzerindeki olumsuz etkilerinden kaynaklanan çevre
    zararları dünya genelinde, 1990 verileriyle; kömür için 9.8 ABD $/GJ, petrol
    için 8.5 ABD $/GJ ve doğal gaz için 5.6 ABD$/GJ olarak saptanmıştır.



    Çevresel zarar ve çevresel uygunluk faktörü
    için fosil yakıt sistemi, kömür/sentetik yakıt sistemi ve güneş-hidrojen
    sistemi (güneş PV panellerinden sağlanacak enerji ie
    hidrojen üretim sistemi), bu verilerin ışığında karşılaştırılmıştır.
    Karşılaştırma sonuçları Tablo 12.2'de yer almaktadır. Güneş-hidrojen üretim
    sisteminde çevresel zarar 0.46 ABD $/GJ gibi yok denecek düzeye düşmekte ve
    çevresel uygunluk faktörü üst sınıra çıkarak 1 olmaktadır.



     



    Çevresel zarar ve çevresel uygunluk
    faktörleri.



    Yakıtın zehirliliği, yanma ürünlerinin
    zehirliliği, diffüzyon katsayısı, ateşleme
    enerjisi, patlama enerjisi, alev emissivitesi gibi
    faktörlere göre yapılan emniyet değerlendirmesi açısından, hidrojen en
    emniyetli yakıttır. Hidrojenin emniyet faktörü 1 iken, benzinde 0.53 ve
    metanda 0.80 olmaktadır. Kısacası benzin ve doğal gaz hidrojene göre tehlikeli
    yakıtlardır. Hidrojenin benzin ve metana göre yanma tehlikesi daha azdır.
    Hidrojenin diğer yakıtlarla emniyet faktörü açısından kıyaslanması Tablo
    12.3'de yer almaktadır.



     



    Çevresel zarar ve çevresel uygunluk
    faktörleri.



     



    Yakıtların ekonomik kıyaslaması efektif
    maliyete göre yapılır. Efektif maliyet ise çıplak maliyet ve çevre zararlarını
    içeren maliyet ile kullanım veriminin fonksiyonudur. İç maliyet de denilen
    çıplak maliyet, alışılagelmiş görünür maliyettir. Çevre zararlarını içeren dış
    maliyet ise yeni bir kavramdır. Burada yakıtın birim miktarının çevrede
    oluşturduğu maddi zarar anlaşılmaktadır. 1990 ABD verileri ile fosil yakıt,
    kömür-sentetik ve güneş hidrojen sistemlerinin efektif maliyetleri Tablo
    12.4'de gösterilmiştir. Efektif maliyete göre hesaplanan ekonomiklik faktörü
    hidrojende 1 iken doğal gaz dışındaki fosil yakıtlarda 0.37-0.61 arasında
    değişmekte olup, hidrojenden daha az ekonomiktirler. Ancak, doğal gazın
    ekonomiklik faktörü bugün için hidrojenden yüksektir.



     



    Enerji sistemleri için efektif maliyetler ve
    ekonomiklik faktörleri.



    Yukarıda açıklandığı gibi, temelde efektif
    maliyet önemli olmakla birlikte, günümüzde maliyet karşılaştırmaları, daha çok
    iç ya da çıplak maliyetle yapılmaktadır. Bu
    nedenle, yalnız iç maliyet açısından bakıldığında, en ucuz hidrojen üretimi
    kömürden sağlanmakta, onu hidro-hidrojen
    izlemektedir. En düşük hidrojen maliyeti, ulaştırma sektörü için benzinden
    ucuz olabilmektedir.





















    Birleşmiş Milletler (UNIDO) desteği ile ICHET
    projesi kapsamında, İstanbul'da Hidrojen Enstitüsü kurulması konusu gündemdir.
    20-22 Kasım 1996 tarihlerinde Viyana'da yapılan 16. UNIDO Endüstriyel Kalkınma
    Kurulu Toplantısı'nda, UNIDO işbirliği ile ülkemizde Uluslararası Hidrojen
    Enerjisi Teknolojileri Merkezi (ICHET) kurulması kararı alınmıştır. Buna göre,
    UNIDO hukuksal çerçevesinde özerk bir kurum olarak çalışacak ICHET,
    İstanbul'da kurulacaktır. ICHET'in tasarlanan
    amacı, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında hidrojen teknolojileri
    prüsünü oluşturmak, hidrojen teknolojilerinin geliştirilmesini sağlamak ve
    uygulamalı Ar-Ge çalışmalarını yürütmektir.



    ICHET'in
    işlevi; kısa ve uzun dönemli eğitim vermek, bilimsel toplantılar düzenlemek,
    danışmanlık hizmetleri sunmak ve benzeri kuruluşlarla işbirliği oluşturmak
    biçiminde belirlenmiştir. Merkezin çalışma konuları; hidrojen enerjisi
    politikaları, hidrojen ekonomisi, enerji ve çevre, hidrojen üretim
    teknolojileri, hidrojen depolama teknikleri, hidrojen uygulamaları ve
    demonstrasyonlar olacaktır. Türkiye, ilk beş
    yıllık dönem için arazi, tesis, ilk yatırım ekipmanı ve işletme faaliyetlerini
    finanse etmek üzere, 40 milyon ABD $'ı verecektir. ICHET projesi Türkiye'nin
    hidrojen çağına tutarlı biçimde adım atmasını sağlayacak, Türkiye'ye avantaj
    kazandıracak önemli bir girişimdir.



    TÜBİTAK-TTGV Bilim Teknoloji-Sanayi
    Tartışmaları Platformu tarafından yapılan çalışma ile 1998 yılında tamamlanan,
    Enerji Teknolojileri Politikası Çalışma Grubu Raporu'nda, hidrojen enerjisinin
    önemi ve yapılması gerekenler sıralanmıştır. Hidrojen enerjisi ile ilgili
    çalışmaların Ar-Ge alanları arasında yer alması
    gerektiği belirtilmiştir. Hidrojen programlarının esas itibari ile uzun döneme
    yönelik olduğu vurgulanmakla birlikte, mevcut enerji alt yapısıyla kısa
    dönemli uygulamalar üzerinde durulması, ICHET'in
    kurulması için başlatılmış olan çalışmaların hızla olumlu sonuca götürülmesi
    istenmiştir. Rapor, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu tarafından uygun
    bulunarak, Başbakanlık kanalıyla Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na
    sunulmuştur.



    Türkiye'de hidrojen yakıtı üretiminde
    kullanılabilecek olası kaynaklar; hidrolik enerji, güneş enerjisi, rüzgar
    enerjisi, deniz-dalga enerjisi, jeotermal enerji
    ve adım atılması gereken nükleer enerjidir. Türkiye gibi gelişme sürecinde ve
    teknolojik geçiş aşamasındaki ülkeler açısından,
    uzun dönemde fotovoltaik güneş-hidrojen sistemi
    uygun görülmektedir. Fotovoltaik panellerden elde
    olunacak elektrik enerjisi ile suyun elektrolizinden hidrojen üreten bu
    yöntemde, 1 m3 sudan 108.7 kg hidrojen elde olunabilir ki, bu 422 litre
    benzine eşdeğerdir.



    Türkiye'nin hidrojen üretimi açısından bir
    şansı, uzun bir kıyı şeridi olan Karadeniz'in tabanında kimyasal biçimde
    depolanmış hidrojen bulunmasıdır. Karadeniz'in suyunun % 90'ı
    anaerobiktir ve
    hidrojensülfid (H2S) içermektedir. 1000 m derinlikte 8 ml.lt-1
    olan H2S konsantrasyonu, tabanda 13.5 ml.lt-1
    düzeyine ulaşmaktadır. Elektroliz reaktörü ve oksidasyon reaktörü gibi iki
    reaktör kullanılarak, H2S den hidrojen üretimi konusunda yapılmış teknolojik
    çalışmalar vardır. Bu konuda yapılmış bir diğer teknoloji geliştirme
    çalışması, semikondüktör partikülleri kullanarak
    fotokatalitik yöntemle hidrojen üretimidir. Güneş
    ve rüzgar enerjisinden yararlanarak, Karadeniz'in H2S içeren suyundan hidrojen
    üretimi için literatüre geçmiş bilimsel araştırma olup, Bulgaristan proje
    geliştirmeye çalışmaktadır.



    Teknolojik verilere ve Türkiye'nin
    enerji-ekonomi verilerine göre, 1995-2095 arasında güneş-hidrojen sistemi ile
    yapılabilecek yakıt üretimi ve bunun fosil yakıtlarla rekabet olanağı, özel
    bir simülasyon modeli kapsamında bilgisayar çözümleri ile araştırılmıştır. Bu
    ulusal modelde, hidrojen üretiminin artışı için yavaş ve hızlı olmak üzere iki
    ayrı seçenek alınmıştır. Her iki seçenekte de 2010-2015 döneminde hidrojen
    enerjisi maliyetinin fosil enerji maliyetinin altına düşebileceği, ancak
    yapılabilecek yerli hidrojen üretiminin 2.3 Mtep'in
    altında kalacağı görülmüştür.



    2020-2025 döneminde yerli hidrojen üretiminin
    10 Mtep'in üzerine çıkabileceği, 2015 yılından
    sonra fosil yakıt dışalımını azaltıcı etki yapacağı bulgulanmıştır. Giderek
    sağlanacak hidrojen üretimi artışıyla, yerli petrol, doğal gaz ve kömür
    üretiminin sıfırlanabileceği 2065 yılında, yaklaşık 290
    Mtep hidrojen üretilebileceği görülmüştür. Hidrojen üretimine bağlı
    biçimde ulusal kazancın artacağı saptanmıştır. Model bulguları, diğer bazı
    ülkeler ve dünya geneli için yapılmış benzer çalışmalara koşut durumdadır.



    ABD'nin Enerji Departmanı tarafından, 2025
    yılında Amerika'nın toplam enerji tüketiminin % 10'unun hidrojenle
    karşılanması ve böylece petrol dışalımının yarı yarıya azaltılmasının
    hedeflediği göz önüne alınırsa, Türkiye için yapılmış simülasyon modeli
    çalışmasının bir abartma olmadığı anlaşılır. Kuşkusuz, bu bir bilimsel senaryo
    olup, gerçekleşmesi koşullara ve alınacak önlemlere bağlıdır. Modelin verdiği
    en önemli sonuç, hidrojenin ülkemiz için umut olabileceğidir.




    LinkedIn Profile: http://www.linkedin.com/profile/view?id=84138498

    Muhendisim.Org Owner
    Please feel free to contact...

  2. #2
    Junior Member pyyhrus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16.08.2007
    Mesajlar
    4
    Konular
    1
    Tecrübe Puanı
    0

    Ynt: Hidrojen enerjisi

    iyi geceler, hidrojen depolama sistemleri hakkında döküman arıyorumda bu konuda yardımcı olabilir misin?

  3. #3
    Administratör Ahmet EFE - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    21.09.2006
    Mesajlar
    1.571
    Konular
    258
    Bölümü
    Makine
    Cinsiyet
    Erkek
    Tecrübe Puanı
    10

    Ynt: Hidrojen enerjisi

    Asıl Döküman;
    MOTORLARDA KULLANILAN ALTERNATİF YAKITLAR

    İçinde senin aradıkların...

    2.1.5 Hidrojen Yakıtının Taşıtlarda Depolama Şekilleri 11
    2.1.6 Hidrojen Depolama Yöntemlerinin Karşılaştırılması 14
    2.1.7 Hidrojenin Ekonomik Açıdan Benzinle Karşılaştırılması 14

    Şimdi upload ediyorum


    LinkedIn Profile: http://www.linkedin.com/profile/view?id=84138498

    Muhendisim.Org Owner
    Please feel free to contact...

  4. #4
    Administratör Ahmet EFE - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    21.09.2006
    Mesajlar
    1.571
    Konular
    258
    Bölümü
    Makine
    Cinsiyet
    Erkek
    Tecrübe Puanı
    10

    Ynt: Hidrojen enerjisi

    [Misafirler Kayıt Olmadan Link Göremezler Lütfen Kayıt İçin Tıklayın ! ]

    Motor Yakıtları


    LinkedIn Profile: http://www.linkedin.com/profile/view?id=84138498

    Muhendisim.Org Owner
    Please feel free to contact...

  5. #5
    Junior Member pyyhrus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16.08.2007
    Mesajlar
    4
    Konular
    1
    Tecrübe Puanı
    0

    Ynt: Hidrojen enerjisi

    çok sağol

  6. #6
    Junior Member kosovalı - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    07.03.2008
    Mesajlar
    2
    Konular
    0
    Tecrübe Puanı
    0

    Ynt: Hidrojen enerjisi

    iyi günler ben bir soru bulamadım da hidrojenin yakıt sistemleri gelecekte hidrojen enerjisinin yeri ve önemi

  7. #7
    Administratör Ahmet EFE - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    21.09.2006
    Mesajlar
    1.571
    Konular
    258
    Bölümü
    Makine
    Cinsiyet
    Erkek
    Tecrübe Puanı
    10

    Ynt: Hidrojen enerjisi

    [Misafirler Kayıt Olmadan Link Göremezler Lütfen Kayıt İçin Tıklayın ! ] adresinde ilgili dökümanlar var,,


    LinkedIn Profile: http://www.linkedin.com/profile/view?id=84138498

    Muhendisim.Org Owner
    Please feel free to contact...

 

 

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

Konuyu Favori Sayfanıza Ekleyin

Konuyu Favori Sayfanıza Ekleyin

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •