MTA' da ilk sismik çalışma 1947 yılında Adana'da bir Amerikan Firmasına yaptırılmıştır. 1948 yılında satın alınan sismik ekipman (TICCO) ile Adana Mihmander'de MTA elemanlarınca ilk etütler başlamıştır.

Şu anda yerin stratigrafik ve tektonik özelliklerini belirlemede, kömür araştırmalarında, jeotermal aramalarında, tuz ve su yataklarında, jeolojik yatakların araştırılmasında, mühendislik problemlerin çözümünde, arkeojeofizik araştırmalarda sismik yöntemler başarıyla uygulanmaktadır.

MTA’nın kuruluşundan itibaren toplam 16361 km., kıyı ötesi sismik etütlerde ise 25778 km çalışma yapılmıştır.

Sismik yöntemler yer altındaki jeolojik tabakaların durumlarını saptamada elastik dalgaların, arz içerisinde yayılması ile ilgili fizik prensiplerine dayanır. Uygulamalı sismikte, dalgaları üreten bir enerji kaynağı, yeryüzüne bir düzen içinde yerleştirilmiş bir seri alıcıya ve bu alıcılara gelen dalgaları kaydeden ölçüm aletine gerek vardır.

Bu düzen içinde temel prensip, enerji kaynağından yayılan ve alıcılara gelen dalgaların zamana karşın amplitüdlerinin kaydedilmesidir.

Sismik yöntemler,kaynaktan yayılan sismik dalgaların takip ettiği ışın yollarına göre Sismik Yansıma (reflection), Sismik Kırılma (refraction)olmak üzere iki genel bölüme ayrılır.


Arazi çalışması (Afşin)

Bunlardan Sismik Yansıma Yöntemi yeraltının iki veya üç boyutlu, ayrıntılı yapısal ve stratigrafik kesitinin elde edilmesinde kullanılır.

Sismik Yansıma Yöntemi çalışmalarını üç aşamada toplamak mümkündür.

1-Arazide sismik verilerin toplanması

2-Verilerin ofiste bilgisayarlarla işleme tabi tutulması (Veri-İşlem)

3-Verilerin değerlendirilmesi



Sismik Yansıma Yöntemi ekonomik olarak petrol ve doğal gaz araştırmalarında, kömür yatağı araştırmalarında, mühendislik amaçlı olarak kıyı tesislerinin denizaltı zemin ve çökel istif şartlarının belirlenmesinde, liman,karayolu, baraj ve büyük yapıların inşası ile ilgili temel kaya problemlerinin çözümünde, kültürel olarak arkeojeolojik çalışmalarda bilimsel amaçlı olarak kara ve denizde yerkabuğu araştırmalarında kullanılmaktadır.

Sismik Kırılma Yöntemi, veri toplama ve değerlendirme açısından oldukça pratik, hızlı ve ekonomik bir yöntemdir. Diğer önemli bir özelliği ise dalga yayınım hızının derinlikle arttığı tabakalı ortamlarda, tabakaların hızlarının ve derinliklerinin yeterli bir doğrulukla bulunmasını sağlar.

Sismik Kırılma Yöntemi, yeraltı suyu araştırmalarında, mühendislik amaçlı zemin etütlerinde, özellikle deprem tehlikesinin beklendiği yörede sismik tehlike araştırmalarında yatay ve düşey yönde herbir katman için sismik hızların belirlenmesi ve gerçek tabaka kalınlıkları ve bunların dinamik özelliklerinin elde edilmesinde kullanılmaktadır. Yurtdışından satın alınarak, 12.07.2006 Tarihinde Genel Müdürlüğümüze getirilen Üst Kuvvet Çıkışı 11.970 Pounds, Frekans Bandı 10–300 Hz, P dalga vibratör monteli, 4 çeker ‘Minibuggy’ arazi tipi taşıyıcı üzerine monte edilmiş olan Sismik Enerji Kaynağı (minivib II) yüksek ayrımlı çalışmalar için dizayn edilmiştir.



Sismik Enerji Kaynağı

Single Box 48 channel Portable, A/D Conversion : 24 bit, Dynamic Range : 113 dB Preamp Gains : 36 dB, followed by 24 dB floating point, 2 stage amplifier, Sample interval : 0.032, 0.064, 0.128, 0.25, 0.5, 1.0, 2.0 ms., Record Length : 24.000 samples per channel for 12 or 24 channels; 12.000 samples per channel for 36 channels or more, Correlater : Hardware full precision correlator. Operates either before or after stack, Filters ; Low Cut : Out, 10, 15, 25, 35, 50, 70, 100, 140, 200, 280, 400 Hz., High Cut : Out, 250, 500 or 1000 Hz., 24 or 48 dB / octave teknik özelliklerine sahip olup kömür, jeotermal enerji ve tektonik amaçlı yüksek ayrımlılık gerektiren etütlerde kullanılması amaçlanmıştır.


Sismik Kayıt Cihazı

Daha ekonomik ve günlük veri toplama üretiminin fazla olması, bir atış noktasında istenilen frekans aralıklarında çok fazla sayıda atış yapılarak kayıt alınabilmesi, yere gönderilen frekansların kontrol edilebilmesi, yüzey jeolojisi ve yeraltında aranan yapıların özelliklerine göre kaynak dalgacığının kontrol edilebilmesi ve yerleşim yerlerinde, yol güzergahlarında çevreye zarar vermeden kolayca uygulanabilir olması nedeniyle kömür, jeotermal ve tektonik amaçlı etütlerde kullanılacaktır.