Sürdürülebilir tarım, sanayi ve çevre düşünüldüğünde; söz konusu bu üç bileşenin de yaşam kalitesini olumlu etkilemesi ve desteklemesi için kaynakların yok edilmeden ve geri dönüşümlü olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu aşamada en önemli konu, sanayinin gelişmesi ve tarımın ilerlemesinin beraberinde tüm doğal kaynakları tüketmemesi için, doğadaki en temel kural olan madde akışı döngüsünün dengeli bir şekilde işletilmesidir. Bu amaca yönelik olarak gerek sanayi atıklarının, gerekse evsel ve tarımsal organik atıkların yeniden değerlendirilmesi için kullanılacak yöntemlerden birisi de organik atıkların kompostlanarak ORGANİK GÜBRE’ ye dönüştürülmesidir. Doğal dengede atık madde yoktur. Her atık başka bir canlının besinini veya enerji kaynağını oluşturur ve döngü bu şekilde devamlılığını sağlar. Oysa günümüz koşullarında insanlar doğadan sadece almakta, aldıkları maddelerin atıkları da çoğunlukla yoğun bir şekilde birikerek önemli çevre sorunlarına yol açmaktadır.

Kompostlaştırma aslında doğada her yerde yürüyen bir süreçtir. Bitkilerin yapraklarını döktüğünde veya herhangi bir hayvansal ya da bitkisel atık toprağa düştüğünde, bu atıklar doğada mikroorganizmalar tarafından ayrıştırılarak humus formuna dönüştürülür. Başka bir deyişle, mikroorganizmalar organik materyali ayrıştırıp daha kararlı olan organik son ürünlere çevirerek karbondioksit, su, sıcaklık ve humusa dönüşmesini sağlarlar. Aslında bu ekosistemdeki bir besin geri dönüşümüdür. Kompost yapımı; bu doğal olayın iyi bir şekilde incelenip taklit edilmesiyle oluşan bir prosesler zinciridir. Diğer bir ifadeyle, doğadaki süregelen bu ayrışma olayı, ideal koşulların yaratılmasıyla teşvik edilip bir anlamda hızlandırılmaktadır. Kompost yapımı ile toprak iyileştirici özelliği olan ve gübre değeri yüksek bir materyal elde edilir. Ayrıca bu işlemle organik materyal içindeki bitkiler tarafından kullanılması zor olan bitki besin maddeleri kullanılabilir hale gelir ve kompostlama işlemi sırasında oluşan yüksek sıcaklık ise hastalık yapıcı patojenler ile yabancı ot tohumlarını yok eder.

Dünya’da kompost yapımı artık bir yenilik değil, bir alışkanlık haline gelmeye başlamıştır. Birçok kurum ve yatırımcılar organik materyallerin bir artık olarak nitelendirilmesinin doğru olmadığını ve bu tip materyallerin kompost yapımında ham madde olarak kullanılmasının doğrulunu fark etmişlerdir. Bilindiği üzere Dünya’da olduğu gibi ülkemizde de her yıl önemli miktarlarda ve değişik özelliklere sahip atıklar ortaya çıkmaktadır. Gerekli önlemler alınmadığı veya geri kazanımları sağlanmadığında bu atıklar öncelikle çevre, daha sonra da toplum sağlığını olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Özellikle bünyesinde yüksek oranda organik madde içeren atıklar bilinçsizce ve gelişigüzel olarak çevreye terk edildiğinde, kolayca aerobik ve anaerobik parçalanmaya uğramakta ve bunun sonucunda görüntü kirliliği ve yoğun bir kötü kokunun yanı sıra her türlü hastalık etmeni mikroorganizmaların da üremesine ortam sağlamaktadırlar. Toplumlarda çevre bilincinin her geçen gün artmaya başlaması ve yasal kısıtlamaların uygulamaya konulmasından sonra bu türden atıkların rastgele dökülmesi ve uygun olmayan şekillerde depolanmasının yavaş yavaş önüne geçilmeye başlanmış, çeşitli alanlarda değerlendirilmelerine yönelik çözümler ortaya atılmıştır. Bu noktada; kompost yapımı söz konusu sorunların aşılmasında kolay ve etkin çözüm sağlayabilecek bir tekniktir. Konu ülkemiz açısından değerlendirildiğinde şu gerçekler ortaya çıkmaktadır. Halen geniş çapta tarıma dayalı ekonomiye sahip ülkemizde tarımsal aktiviteler sonucu veya çeşitli tarımsal ürünleri işleyen tesislerin faaliyetlerinden her yıl önemli miktarlarda değişik karakterli organik atıklar ortaya çıkmakta ve bunlar gerektiği gibi değerlendirilememektedir. Oysa bu özellikteki atıklar kompostlama ile kolaylıkla organik gübreye dönüştürülebilir ve dolayısıyla tarım alanlarına uygulanabilecek değerli bir materyal haline getirilebilir. Bilindiği gibi Türkiye’deki tarım topraklarının genelde organik madde düzeyi düşüktür. Normal bir toprakta organik madde oranının % 4 civarında olması gerekirken, bu oran Türkiye topraklarının büyük bölümünde % 2’in altında bazı bölgelerde de % 1 civarındadır. Her geçen yıl artan oranda kimyasal gübre kullanılmasına rağmen verim artışı sağlanamamasının nedenlerinden birisi de toprakta organik madde miktarının yetersiz oluşudur. Bu yüzden özellikle ülkemiz koşullarında başta hayvan dışkıları olmak üzere her türlü hayvansal ve bitkisel diğer atıkların kompostlanarak organik gübreye dönüştürülmesi ve tarımda kullanılması gerekmektedir. Kompost yapımı işte bu açıdan son derece önemlidir.

Kompostlama işlemi günümüzde değişik şekillerde yapılabilmektedir. “GELENEKSEL KOMPOSTLAMA YÖNTEMLERİ ve HIZLI KOMPOSTLAMA YÖNTEMLERİ” olarak iki temel gruba ayrılan bu yöntemler ile organik kökenli her türlü materyal ORGANİK GÜBRE’ ye dönüştürülmektedir. Geleneksel yöntemler; çok eskiden beri kullanılan ancak oldukça uzun sayılabilecek bir sürede (4-12 ay) kompostlamanın yapılabildiği yöntemlerdir. Buna karşın hızlı kompostlama yöntemleri çok daha kısa sürede (1-1.5 ay) kompostlamaya olanak vermekte ve son yıllarda daha çok tercih edilmektedir.

Hızlı kompostlama yöntemleri içerisinde;

◦etkin mikroorganizmalı kompost yöntemi,
◦havalandırmalı statik yığın kompostlama yöntemi,
◦havuz içi kompostlama yöntemi,
◦sıralı yığında çevirici sistem ile kompostlama yöntemi.
gibi değişik alternatifler bulunmaktadır. Bunlar içerisinde diğerlerine oranla ucuz ve çok daha kolay uygulanabilir bir yöntem olan "Sıralı yığında çevirici sistem ile kompostlama", ülkemiz koşullarında ilk etapta düşünülmesi gereken önemli bir kompostlama yöntemidir. Söz konusu yöntemle traktör arkasına takılabilen ve gücünü kuyruk milinden alan çevirici alet (Compost Turner) ile sıralı yığınlar halinde bulunan organik materyaller; yaklaşık 1-1.5 ay gibi çok kısa bir sürede kokusu giderilmekte, hastalık etmeni mikrorganizmalarından arındırılmakta, bitki besin maddesi içeriği dengeli bir şekle çevrilmekte ve daha üstün niteliklere kavuşturularak ORGANİK GÜBRE’ ye dönüştürülebilmektedir..