Bazen susar kalem.
Eller titrer masa başında.
Hayat bir çığ gibi büyüdüğünde,
Gökyüzü bir yalnızlık gibi parıldar.
Derken volkan olur yüreklerde,
Bitmez tükenmez o aşk ateşleri.
Şarkılar biter,
Ağıtlar kesilir
O ölüm anlarında.

Şehirler yıkılır birer birer.
Ve enkaz altında bir bir düşler parçalanır.
Kelimeler kırmızı bir hançer olurken tenimizde,
Cinnet geçirir kaldırımlar.
Bazen bir sineye çöker gibi
Mevsimler yitirilir.
Ve sokaklar
O sokaklar ki ölmüş bir şair gibi,
Öylece karanlıklara bakar durur.

Bazen susar kalem,
Yazacak bir şeyler olmadığında.
Nice gam olur yüreklerde,
Nice anlamını yitirmiş,
Siyah beyaz bir resim gibi,
Belirsizleşir hayatlar.

Bazen susar kalem
Beyaz bir kâğıda damlamaz
Bir mürekkep lekesi.
Ve sonumuz;
Ölmüş oğluna haykıran bir annenim
Çığlığıyla gömülürüz
O kara toprağa.