Manyetotellürik
Kuramsal ilkeleri 1950 li yıllarda belirmeye başlayan ve ölçü sistemleri açısından gerekli teknolojik gelişmeye 1960-1970 li yıllarda ulaşan manyetotellürik (MT) yöntem ile, yer kabuğunun ve üst mantonun elektriksel yapısını, dolayısıyla büyük ölçekli tektonik sorunları ya da derin sedimanter havzaları araştırma olanağı vardır. Günümüzde başarılı bir şekilde petrol ve doğalgaz aramalarında uygulanmaktadır. MT yöntem yerin, doğal manyetik alanının değişmesi sonucu oluşan tellürik akımlardan (Eddy akımları) yararlanarak yer parametrelerinin (özdirenç ve kalınlık) bulunması esasına dayanır. Yer altının elektrik yapısını ortaya çıkarmaya çalışan bir kısım jeofizik yöntemler doğal alanları kullanırlar. 1960 lı yıllarda başlayan bu yöntemler Tikhonov (1950) ve Cagnirad (1953) in makalelerinden sonra uygulanmaya başlandı. Manyetotellürik (MT) yöntem hem manyetik hem de tellürik (elektrik) akımlardan yararlanır. MT yönteminde yer manyetik alanındaki değişimler sonucu oluşan akımlardan yararlanılarak yerin özdirenç değerleri ve derinlikleri bulunur. 1 Hz ten küçük frekanslar manyetotellürik yöntem için önemlidir, çünkü bu küçük frekanslı dünyayı kuşatan elektromanyetik alanlar yerin derinliklerini araştırmak için kaynak olarak kullanılabilirler. Bu küçük frekanslı yeryüzünün tamamını kuşatan elektromanyetik alanlar, yerin manyetik alanıyla güneşten gelen plazma akımının kompleks etkileşmesinden kaynaklanır.
Manyetotellürik Yöntemde Ölçü Düzeni

Manyetotellürik yöntem araştırmalarında ölçü düzeneği Şekilde gösterilmiştir. Araştırmalarda bu ölçü sistemi ile elektrik alanın iki bileşeni (Ex, Ey) ve manyetik alanın üç bileşeni (Hx, Hy, Hz) zamanın fonksiyonu olarak kaydedilirler. Kayıtlar alınırken iki tür algılayıcı kullanılır: Elektrik ve manyetik alan algılayıcıları. Birim olarak manyetik algılayıcıda nT , elektrik alan algılayıcısında mV/km kullanılır. Ölçü sisteminde daha bir çok filtreler, sinyal güçlendiriciler bulunmaktadır. Elektrik alan ve manyetik alan aynı anda zamanın değişimi olarak kayıt edilirler ve Fourier dönüşümü yapılarak zaman ortamında kayıt edilen veriler frekans ortamına aktarılır. Ana sistemden daha uzakta başka bir referans noktasında aynı bileşenler ölçülerek (aynı anda) verilerin gürültülü alınıp alınmadığı kontrol edilir. MT de gürültüden dolayı verilerin yorumlanmasında güçlüklerle karşılaşılması sık görülür.